Arılar Yok Olursa Ne Olur?

Doğa her şeyden önce hayvanların evidir. Bu nedenle doğayla kurduğumuz her ilişki hayvanların doğal döngüsündeki yaşamını etkiler. Doğal ortamında yiyecek ve barınak bulamayan bir hayvan türünün neslinin tükendiğini ne yazık ki her geçen gün görmekteyiz.

Biz insanlar, ormanları yok etmeye, suları zehirlemeye ve süslü hediyelik eşyalar için hayvanları avlamaya devam ediyoruz. Bazı türler, kendi dünyamıza yaptıklarımızın sonuçlarını düşünmeden pervasız yaşam tarzımız nedeniyle sonsuza dek yok oldular.

Einstein, ‘Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır, arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan ve insan olmaz’ demiştir.

Arılar 130 bin farklı bitki türünün çoğalmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda insanoğlunun da çok önemli gereksinimlerini karşılıyor. Gelişen teknoloji ve sanayileşme insanoğlunun hayatını kolaylaştırsa da birçok canlı ve canlı türünün yok olmasına veya neslinin tükenmek üzere olmasına sebep olmaktadır. Bu canlılardan birisi de arılardır. Arıların önemini, arısız bir dünyanın bizler için ne demek olacağını bu yazımızda sizler için derledik.

Arıların Önemi

Arılar neden bu kadar önemli?

En basit cevap, arıların gıda ürünlerini tozlaştırmasıdır. Tozlaşma, böcekler, arılar ve diğer tozlayıcıların bir bitkiden diğerine geçerek bitkiyi gübrelediğinde meydana gelir. Arıların vücutlarının her tarafında polen çeken küçük tüyler vardır. Bir çiçekten gelen polen bir arıya yapıştığında, arıyla birlikte bir sonraki varış noktasına gider. Bir arı bir sonraki bitki veya çiçeğe konduğunda, polen dağıtılır ve bu da çapraz tozlaşma ile sonuçlanır. Bu süreç daha sonra meyve, sebze ve tohum veren şeydir.

Arılar, gıda ürünleri için dünyanın en önemli tozlayıcılarından biridir. Her gün arılara ve diğer tozlayıcılara güveniyoruz. Aslında, tükettiğimiz her üç lokmadan biri tozlaşmaya dayanır. Yine de pestisitlerin yaygın kullanımı ve iklim değişikliği gibi diğer çevresel faktörler nedeniyle arı popülasyonları azalmaya devam etmektedir. Arıların sadece insanlar için değil, genel olarak çevre için ne kadar önemli olduğunu vurgulamalıyız.

Çiçekli bitkilerin büyük bir çoğunluğu üremek için tozlayıcılara güvenir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi meyve ve sebzelerin tümü, polenleri bir çiçekten diğerine taşıyan tozlayıcılara güvenir. Ancak arıların değeri, sadece sayısız meyve ve sebze tedarik etmenin ötesine geçer. Arılar ayrıca fındık, kahve ve hatta baharatlardan da sorumludur. İşte arıların önemli olmasının en önemli 5 nedeni:

• Gıda arzımızın 1/3'ünün üretilmesine yardımcı olurlar.
• Dünyadaki liflerin, yağların ve diğer hammaddelerin ½'sinin sağlanmasına yardımcı olurlar.
• Birçok ilacın oluşturulmasına yardımcı olurlar.
• Yaban hayatı için yiyecek sağlarlar.
• Toprak erozyonunu önlemeye yardımcı olurlar.

Bal arısı, mahsulün tozlaşmasının yaklaşık üçte birinden sorumludur. Ama bu çalışkan böcekler bundan daha fazlasını üretmektedir. Beş kovan ürünü vardır: Polen, bal, balmumu, arı sütü, propolis. Bunların hepsi insanlar tarafından beslenme ve tıbbi amaçlar için toplanır ve kullanılır.

Arıların insanlar için neden önemli olduğuna bakmak için bir adım geriye gidersek, cevap çok açık. Arılar, gıda sistemimizin temel taşıdır ve diğer tozlayıcılarla birlikte soluduğumuz havayı sağlayan bitkileri desteklemeye yardımcı olurlar.

Arısız Bir Dünya Ne Demektir?

Arı popülasyonları dünya çapında yavaş yavaş azalmaktadır. Bu da “Arıların nesli tükenirse ne olur?” sorusunu akıllara getirir. Arıların neslinin tükenmesi, sadece meyve ve sebzeleri değil, günlük hayattaki çok sayıdaki doğal döngüyü de kaybetmek anlamına gelir.

Tozlayıcılar, tükettiğimiz gıdaların büyük bir kısmından sorumludur. Tozlayıcılar (güveler, sinekler, böcekler, kuşlar, yarasalar ve daha fazlası dahil) aynı zamanda gezegenimizin akciğerlerinin korunmasının bir parçasıdır. Tozlayıcılar, diğer bitkilerin yanı sıra birçok ağacın büyümesine yardımcı olur. Pek çok ekosistemin hayati bir parçası olan gerçekten kilit bir türdürler.

Gezegendeki çiçekli bitki türlerinin yaklaşık %90'ı üremeye yardımcı olmak için tozlayıcılara ihtiyaç duyar. Bu sadece yaban hayatı için bir gıda sistemi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda hayvanlar için barınak oluşturur.

Besleyici gıdalarımızın çoğu arı desteklidir. Eğer arılar olmasaydı besleyici gıdalarımızın çoğuna erişemezdir. Badem, elma, kiraz… Liste uzayıp gider. İnsanlar sağlıklı ve canlı bir beslenme düzenini kaybederdi.

Pestisit Nedir?

Pestisit, haşere olarak kabul edilen belirli bitki veya hayvan yaşam biçimlerini öldürmek, kovmak veya kontrol etmek için kullanılan herhangi bir maddedir. Pestisitler, yabani otları ve diğer istenmeyen bitki örtüsünü yok etmek için; herbisitler, çok çeşitli böcekleri kontrol etmek için; böcek ilaçları, küf ve küf oluşumunu önlemek için; kullanılan mantar ilaçları bakterilerin yayılmasını önlemek için; dezenfektanlar da fareleri ve sıçanları kontrol etmek için kullanılan bileşikleri içerir.

Pestisitlerdeki toksik kimyasallar, çevreye kasıtlı olarak salınacak şekilde tasarlanmıştır. Her bir pestisit belirli bir haşereyi öldürmeyi amaçlasa da pestisitlerin çok büyük bir yüzdesi hedeflerinden başka bir hedefe ulaşır. Bunun yerine havaya, suya, tortulara girerler ve hatta yemeğimize karışırlar.

Bunların kullanımı ayrıca topraktaki genel biyoçeşitliliği de azaltır. Toprakta kimyasal yoksa daha yüksek toprak kalitesi vardır ve bu, bitkilerin büyümesi için gerekli olan daha yüksek su tutulmasına izin verir.

Çevre Kirliliği Arıların Yaşamını Nasıl Tehdit Eder?

Arılar, küresel gıda sisteminin önemli bir parçasıdır ancak hava kirliliği onların işlerini yapmalarını zorlaştırmaktadır.

İster arabalardan çıkan egzoz dumanı ister elektrik santrallerinden çıkan duman olsun, hava kirliliği dünya çapında önde gelen ölüm nedeni olan görünmez bir tehdittir.

Ağır metaller, nitrojen oksitler ve ince partikül maddelerle dolu solunan hava, akciğer sorunları, kalp hastalığı, felç ve kanser dahil olmak üzere bir dizi kronik sağlık durumuyla ilişkilendirilmiştir.
Hava kirliliği insan sağlığına çok farklı şekillerde zarar verebiliyorsa diğer hayvanların da bundan mustarip olması kaçınılmazdır.

Havadaki kirleticiler her türlü yaşamı, hatta böcekleri etkiler. Örneğin, Sırbistan'ın çok kirli bölgelerinde araştırmacılar, kirleticilerin Avrupa bal arılarının vücutlarında kaldığını buldular. Araba egzoz dumanlarının, arıları çiçeklere çeken ve onlara yönlendiren koku ipuçlarını kesintiye uğrattığı ve aynı zamanda kokuları hatırlama yeteneklerine müdahale ettiği bilinmektedir. Bu, bal arıları için büyük bir sorun teşkil edebilir, çünkü onlar besledikleri çiçekleri bulmaya, tanımlamaya ve tanımaya yardımcı olmak için çiçek kokularını kullanırlar.

Bu etkiler arıları tamamen öldürmeyebilir. Ancak insanlar ağır stres altında veya kendilerini iyi hissetmezken tekrar tekrar çalışmaya devam ediyorsa, araştırmacılar hava kirliliğinin arıları günlük aktivitelerinde halsizleştirdiğini ve hayatlarını kısaltabileceğini buldular.

Yukarıda edindiğimiz bilgilerle arıların ekosistem üzerindeki etkilerinin önemini ve doğanın dönüşümüne ne denli katkıları olduğunu öğrendik. Bu bilgiler ışığında siz de artık arılara daha farklı bir gözle bakmıyor musunuz?

Eğriçayır arı ürünleri, %100 organik yapısı ve herhangi bir kimyasal bileşen içermeyen içerikleriyle soflarınıza güvenle konuk oluyor, birçok işlemden geçmiş, içinde kimyasal bileşenler bulunan yiyeceklerden kendini ayırıp, ekosistemin en önemli parçalarından olan arıların bal üretimindeki doğal döngülerini sizlerle buluşturuyor.

Siz de dünyanın en iyi balı seçilen Eğriçayır Balı nı hemen şimdi keşfedin!